31 Aralık 2012 Pazartesi

Lisa Loeb - Stay

Eşyalarımızı topladık ve son kez bir şey unuttuk mu diye baktık etrafa.
Her şey toplanmış gibi duruyordu, yatağın arasına düşen tokam dışında. O farkında değildi tabii "Haydi inelim kahvaltıya." dedi.
Bizden sonra odayı temizleyecek kişiler bulup çöpe atacak olsalar bile bir şey bırakmak istedim o günden geriye. Tokayı almadan çıktım odadan...



30 Aralık 2012 Pazar

23 Aralık 2012 Pazar

Süper Baba

Daha eski evde oturuyorduk Süper Baba'yı ilk izlemeye başladığımda yani ilkokul 2 ya da 3'e gidiyordum.

Cuma günlerini iple çekerdim.

Annem yemek hazırlardı ben de masaya bardakları, çatalları yerleştirirdim. Yemeğe oturduğumuzda başlardı o haftaki bölüm. İlk olarak geçen haftanın kısa bir özeti verilirdi. (Şimdikiler gibi yarım saat sürmez ortalama 5 dakika sürerdi.)

Cuma günleri misafirliğe gitmek istemezdim hiç. Gideceksek de video'yu ayarlar, evden çıkmadan kayıda basardık.

Çengelköy, Nihat'ın kahvesi, bahçedeki Ethem dede, Alim'in Melis'e olan aşkı, Zeynep'in gitar çalması ve kendi ayaklarının üzerinde durma çabası, Sermet'in alternatif tıp köşesi, Şule'nin yalanları, Yakup dedenin evden Sürmene'ye kaçmaları ve tabii ki Fiko'nun aşkları... 

Hem 10'lu yaşlardaki ben hem de 40 küsür yaşındaki annem babam hep birlikte heyecanla izledik Süper Baba'yı. 

İpek gitti, Fiko hastalandı, Alim evden kaçtı, Deniz geldi, Fiko ve Nihat Deniz'e aşık oldu, kavga ettiler, barıştılar, Elif geldi, Fiko yeniden aşık oldu, Elif ile gidemedi, Çengelköy'e sıkıştı, sonra gitti uçağa binerken Elif'i aldı. Nihat evlendi...


Dizi başlı başına mükemmel iken müzikleri de tek kelime ile harikaydı. 
Yeni Türkü'nün hazırladığı "Süper Baba Film Müzikleri" kaseti vardı bende. Süper Baba bittikten sonra kısa aralıklarla dinledim hep. 

Şimdi yine ara ara açıp dinliyorum o şarkıları. Her şarkıda dizinin bazı sahneleri geliyor aklıma. Özellikle "Çengelköy olur masal", "Bir zamanlar", "İpek" olmak başta olmak üzere hepsi çok çok güzel.


Üniversiteye giderken bir ara Kanal A yayınlamaya başlamıştı geç saatlerde Süper Baba'yı.
Büyük keyifle izliyordum. O kadar çok isterim ki tüm bölümlerini bulup tekrar tekrar izlemeyi. 

Coldplay – Parachutes

Of oof... Baharın gelmesine daha çok var değil mi?
Daha çok var!

20 Aralık 2012 Perşembe

Louis Armstrong - La Vie en Rose


Geçen hafta Taksim'de gezerken "Mektup" isimli küçük bir dükkan keşfettim.
Galatasaray Lisesi'nin yanındaki sokaktan aşağıya doğru inerken - Fransız Sokağına gelmeden - sağ tarafta kalıyor.
Geçerken vitrinindeki küçük dönme dolaba takıldı gözüm. Fiyatını sormak için içeri girdim. Küçük bir dükkan olmasına rağmen içerde oldukça uzun zaman geçirdim diyebilirim.
Farklı farklı kartpostallar, renkli zarflar, değişik kağıtlar, bir sürü renkte kalem vardı.
Uzun zamandır aradığım La Vie en Rose'un müzik kutusunu bulduğumda o kadar fazla tepki gösterdim ki tezgahtar çocuk yanıma geldi ve kutunun başka renklerini getirdi, "Dilerseniz bu renkleri de var." dedi gülerek. Mutluluktan gözlerim parlıyordu belli ki. Bir tanesini seçtim ve not defterlerinin olduğu yere doğru ilerledim.
Çok ilginç not defterleri vardı boy boy. Üzerinde "yes is more" yazan saman kağıtlı bir defter aldım.
Kalemlere, zarflara, defterlere tekrar tekrar bakarak kasaya gittim. Aldıklarımı poşete değil bir kese kağıdına koydu siyah saçlı kadın. Kese kağıdının üzerinde Mektup yazıyordu. Basılı bir şey değildi, elle basmışlardı damgayı gelişigüzel bir şekilde.
Tekrardan gelmek üzere çıktım dükkandan, yokuş aşağı yürümeye devam ettim.

17 Aralık 2012 Pazartesi

Radiohead - Let Down



bunları oku. denize karşı bir sigara yak. tek şekerli, demli bir çay koy masaya. çok neşeli bir müzik çalsın mutlaka. kapat gözlerini. gülümse. çünkü…

BÜTÜN KADINLARIN KAFASI KARIŞIKTIR. 

çünkü…

bir gün bir anda, bazı kızgınlıklarını unuttuğunun farkına varacaksın. artık pek düşünmediğini, çünkü artık bildiğini anlayıp, ellerini bir klarnet taksimi gibi uzatacaksın. hala kafan karışık olacak. ama artık bunu seveceksin. sevmelisin de. çünkü…

KADINSIN…
Ece Temelkuran

16 Aralık 2012 Pazar

The Korgis - Everybody's Gotta Learn Sometimes

Bana kitap oku.
Gece dışarı çıkarken ağırlık etmesin diye çantamdan çıkarttığım kitabı al yatağın kenarındaki komodinden. Kitap ayracının olduğu sayfayı aç, başla okumaya.
Hava aydınlanana kadar oku.
Sonra uyuyalım, pazar sabahına uyanalım.

Cibelle - Green Grass




15 Aralık 2012 Cumartesi

Scorpions - Obsession


“Yaşadığın yeri görmek istiyorum” dedi kadın.
Cılız bir yağmur yağıyordu. Geceydi. Rüzgârla savrulan yağmur damlaları, kadına ve adama çarpıyordu.
“Neden” diye sordu, adam. Sorusunun gereksiz olduğunun farkındaydı.
“Görmek istiyorum” diye yineledi kadın.
“Yemek yediğim, televizyon izlediğim, bağırsaklarımı boşalttığım, seviştiğim, uzandığım, uyuduğum yerleri mi görmek istiyorsun?”
“Hayır” dedi. “Yaşadığın yeri görmek istiyorum.”
Haklıydı!
Sayıklamalar 

11 Aralık 2012 Salı

Beck - Loser

Abimin beni verem edene kadar üst üste dinlediği şarkıdır.
Bazen burnumun dibine gelip bağıra bağıra söylediği de olmuştur.


8 Aralık 2012 Cumartesi

İçinde Ay Adı Geçen Şarkılar Vol.1 - Aralık

İsminde ya da sözlerinde ay adı geçen bazı şarkılar var çok sevdiğim. Özellikle "Aralık" ayında birden çok şarkı var.

Matchbox Twenty - Forever December 
Mesela kafan bir şeye takık, canın sıkkın. Bu şarkıyı kulaklığını takıp, sesini sonuna kadar açarak dinlediğinde hiçbir şeyin kalmıyor. Bir kere yeterli gelmiyorsa iki ya da üçüncü kez üst üste dinlediğinde beklenen etkiyi gösteriyor.


Norah Jones - December
Ne zaman bu şarkıyı dinlesem aklıma New York geliyor. Özellikle de ilk gittiğim gün.
Kurstan sonra Aytuğçe ablayla buluştuk, tren garından Gökçe'ye hediye aldık ve otobüse bindik. Aytuğçe abla bütün yol uyudu diyebilirim. Ben de her zamanki gibi müzik dinledim ve biraz da kitap okudum. New York'a geldiğimizde hava kararmıştı, Gökçe bizi durakta bekliyordu. Otobüsten indiğimde suratıma öyle bir soğuk çarptı ki yüz felci geçireceğimi sandım. Ankara'nın kuru soğuğuna benzer bir havaydı. Soğuk olmasının yanısıra çok güzel bir hafta sonu geçirdik. Bu şarkı da bana o hafta sonunu hatırlatıyor.


Damien Rice - I Remember
Tam şarkı bitti sanarken Damien Rice başlar söylemeye. O yavaş, sakin şarkı birden tokat gibi çarpar yüzüne. İşte tam o sırada "I remember December" der ve sen ruhunu teslim edersin.

6 Aralık 2012 Perşembe

Johnny Cash - Hurt

"Hello, I am Johnny Cash"

Yan odadan klasik gitar sesi gelir. Kısa bir süre sonra abimin Hurt'un introsunu çaldığını anlarsınız. Bir, iki, üç, beş çalar sonra şarkıyı açar ve dinleriz.

"I hurt myself today" diye girer şarkıya Johnny Cash. Sadece şarkının o kısmı bile insanın tüylerini diken diken etmeye yeter.
Hurt şarkısı bir veda şarkısı olmuştur Johnny Cash için.
Yaptığı cover'larla şarkılara yeni bir ruh katar ve birçok cover'ı orjinalinden daha iyidir.


5 Aralık 2012 Çarşamba

Everly Brothers - All I Have to Do Is Dream

Tek isteğim sıcak bir soba ve masal anlatan bir babaanne...
Sobanın kenarındaki kanepede, sobaya yeni atılmış odunun sıcaklığında öğleden sonra uyuturdu babaannem beni çocukken.
Uyumam için de masal anlatırdı. Genellikle masal aynı olurdu aslında ama her seferinde sonunu duymak için uykuya direnmeye çalışırdım.
Uyandığımda ise annem işten gelmiş olurdu. Ya birlikte aşağıya (bizim eve) inerdik ya da zaten ben uyurken kucağında beni eve getirmiş olurdu.
Yıllar sonra liseye başladığımda ki bu sefer babaannemle yanyana dairelerde oturuyorduk. Okuldan geldiğimde babaanneme giderdim. O her zamanki yerinde camın önünde olurdu ve dışarıyı seyrederdi. Ona gittiğimde çay demler yanında petibör biskuvi getirirdi. Birlikte camın kenarında oturur sohbet ederdik. Bu sefer de kaloriferin sıcaklığı içimizi ısıtırdı.
Şimdi ise kışın en sevdiğim şey dışardan geldiğimde ayaklarımı kalorifere dayamak ve yanana kadar çekmemek.

Babaannemi öyle çok özlüyorum ki...

4 Aralık 2012 Salı

Styx - Boat On The River

Soldier of fortunewish you were here, dust in the wind ya da stairway to heaven gibi klasik şarkılardan olan boat on the river peş peşe dinlenebilecek şarkılardan olup bilmeyeni dövme hakkı saklıdır.
Youtube'da bir tanesini dinlemek isteseniz sağ taraftaki önerilen videolarda diğerleri çıkar. Gözünüz takılır, aklınızda yokken birbiri ardına hepsini dinler, eskilere gidersiniz.


Bugünün şarkıları da bunlar. Peş peşe dinleyiniz.

27 Kasım 2012 Salı

MTV - Unplugged

Bazı şarkılar akustik olarak dinlendiğinde daha çok keyif verir insana. Hele ki MTV'nin Unplugged kayıtlarıysa zevkten dört köşe olmak kaçınılmazdır.

Youtube'da tek tek sevdiğim performansları dinlerken Best of MTV Unplugged diye 3 bölümden oluşan videolar buldum. İçinde çok sevdiklerim de olduğu için paylaşmak istedim. 

01 - Tears In Heaven - Eric Clapton
02 - Ironic - Alanis Morissette
03 - Losing My Religion - R.E.M.
04 - Strong Enough - Sheryl Crow
05 - Are You Gonna Go My Way - Lenny Kravitz
06 - Gallows Pole - Page & Plant
07 - Summer Of '69 - Bryan Adams
08 - Mrs. Robinson - Poul Simon
09 - Here Comes The Rain Again - Annie Lennox
10 - Every Night - Paul McCartney
11 - Tonight's The Night - Rod Stewart
12 - Linger - The Chanberries
13 - Constant Craving (kd Lang) - k.d. Lang
14 - What Can I Do? - The Corrs
15 - Kiss From A Rose - Seal
16 - Lightning Crashes - Live
17 - Don't Look Back In Anger - Noel Gallagher
18 - Walking On The Moon - Sting 

01 - Every Breath You Take - Sting
02 - Wicked Game - Chris Isaak
03 - Zombie - The Cranberries
04 - Imitation of Life - R.E.M.
05 - Layla - Eric Clapton
06 - Four Seasons in One Day - Crowded House
07 - Cornflake Girl - Tori Amos
08 - Have I Told You Lately That I Love You - Rod Stewart
09 - Like a Rolling Stone - Bob Dylan
10 - Human Behaviour - Bjork
11 - Crazy - Seal
12 - Beds Are Burning - Midnight Oil
13 - Run, Baby, Run - Sheryl Crow
14 - I'm Ready - Bryan Adams
15 - In the Air Tonight - Phil Collins
16 - Don't Let the Sun Go Down on Me - Elton John

01 - Message In A Bottle - Sting
02 - Nobody Knows You When You're Down And Out - Eric Clapton
03 - It's The End Of The World As We Know It - R.E.M.
04 - Head Over Feet - Alanis Morissette
05 - Battle Of Evermore - Page & Plant
06 - Bridge Over Troubled Water - Paul Simon
07 - Leaving Las Vegas - Sheryl Crow
08 - Crying - k.d. Lang
09 - Blue Hotel - Chris Isaak
10 - Runaway - The Corrs
11 - Sure Know Something - Kiss
12 - The Only Thing That Looks Good On Me Is You - Bryan Adams
13 - Benny And The Jets - Elton John
14 - Hold My Hand - Hootie & The Blowfish
15 - Boys Don't Cry - The Cure
16 - Would? - Alice In Chains
17 - I Alone - Live

26 Kasım 2012 Pazartesi

Natasha Bedingfield - Somewhere Only We Know (Cover)


Yıldızlı bir akşamda - yıldızları daha iyi görebilmemiz için - karanlık bir yere arabayı park edecektik.
Battaniye ve şarabımızı yanımıza alıp kaportanın üstünde sırtımızı cama dayayıp sevdiğimiz şarkıları dinleyecektik sabah oluncaya kadar.

25 Kasım 2012 Pazar

Matchbox Twenty - If You're Gone

The Walking Dead - Maggie 
Hafta sonu full The Wallking Dead izledim ve artık her yerden Zombi gelecekmiş gibi geliyor. Özellikle sabahları uyandığımda... Kendi içinde saçmalıkları olsa da bir bölüm bitmeden diğerini merak etmeye başlıyor insan.

Sixpence None The Richer - Easy to Ignore

Kaç yeni şarkı keşfettim senden sonra?
Ne kadar çok zaman oldu diye düşünürken birden şarkılara göre süreyi hesapladığımı farkettim.
Bir şarkıyı beğenip üst üste kaç akşam dinledim kim bilir ya da kaç şarkının sözlerini dikkatlice dinleyip kendi hikayelerime benzettim acaba?
...
Hikayeleri farklı ama duyguları benzer ne çok şarkı var.


22 Kasım 2012 Perşembe

Spiritualized - Lay It Down Slow

Tam da özgür olmaya ihtiyacım olduğu zaman uzaklaşıyordum senden. 

Lay it down free
Lay it down easy 
But lay it on me 

22 Aralık 2012'de Garaj İstanbul'da sahne alacaklarmış.
Not et!

21 Kasım 2012 Çarşamba

Audioslave - Be Yourself


"Gülümse, gülümsemek iyidir. Arada bir çocuk kadar şirin ol, erkekler şirin kızları severler. Erkeklere her şey söylenmez, ağzını sıkı tut. İnsanlara duygusal şeyler anlatmak, hemen samimi olmak kötüdür, yemeklerden önce bir aperatif almak iyidir. Pikniklerde etek giymek kötüdür, yurt dışında okumak iyidir, aşık olmak biraz iyidir, çoğu kötüdür. Her şeyi dozunda yapmak iyidir. Ortalama olmak en iyisidir. Esrar, çılgınlık olsun diye denenebilir, ancak ikinci kez içilmemelidir. Leo Buscaglia iyidir, Bukowski kötüdür. Dine saygı duyulmalıdır. 
Kafeinsiz kahve içilmelidir, sigara asla, evlendiğinde yatak odası takımı pembe seçilmemelidir, çok çocukça olur. Beyaz olabilir. Evlilik öncesi ilişki elbette kurulabilir, bütün Avrupalı kızlar böyle yapıyor artık. Çağdışı düşüncelere paydos. Ama yine de adamı kafesleyebileceğin ilişkiler seçilmelidir. Zaten evlendiğinde çok sorun olursa tamir ettirilebilir. Asla rezil olunmamalı, komik duruma düşülmemelidir. İlla içilecekse yabancı sigara içilmelidir, ama fakir arkadaşlar Türk sigarası uzattığında onları aşağılamış olmamak için geri çevirmemelidir. Çok soru sorulmamalıdır." 
Ece Temelkuran

20 Kasım 2012 Salı

Nouvelle Vague - Ever fallen in love

Uzun zamandır bu saatlerde ajansta kalmıyordum.
O zaman bir mesai şarkısı gelsin.


18 Kasım 2012 Pazar

Richard Hawley - Hotel Room

"Bir insanın hayatında, seyahatten dönerken hediye alması gereken birkaç kişi olması kadar kıymetli hiçbir şey yoktur bence." Berkun Oya.
...
Bir şey gördüğünde o gördüğün şeyin sana birini hatırlatması ve onun mutlaka onda olması gerektiği hissi ne güzel bir histir. O anlarda zaten sabırsız olan ruhum o kadar cok heyecanlanıyor ki koşarak vermek istiyorum aldığım kişiye hediyesini.
Öyle doğum gününde, yılbaşında falan değil gördüğün şeyin tam onluk olduğunu hissettiğimde almayı seviyorum ben. Hatta öylesine hediye almayı hiç sevmediğim için özel günlerde hediye bulmak bazen işkenceye dönüşüyor benim için. Sıradan bir şey almak istemediğimden çok zorlanıyorum.
Mesela Amerika'dan dönerken sevdiğim herkese ufak bir şey getirmek istedim. Ama öyle anahtarlık, manget değil kişiye özel bir şey. Bu yüzden son bir haftam hediye aramakla geçti diyebilirim. Yine de tam istediğim gibi şeyler aldığımı söyleyemem. Zorlama şeyleri sevmediğim kesin.
...
Gerçi Berkun Oya'nın sözü bambaşka bir şeyi anlatıyordu ama içimden bunları yazmak geldi. :)


17 Kasım 2012 Cumartesi

Birsen Tezer - Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey

Şampuan kokan saçları vardı.
Onu her öpüşümde teninin kokusuyla karışıp gelirdi burnuma saçının kokusu.
Sevmezdim ağır kokan parfüm kokularını. Tenime alerji yaptığı için kendim de sıkamazdım zaten parfüm.


Şampuan kokardı ya saçları oydu güzel olan. 

14 Kasım 2012 Çarşamba

W.E.

W.E filminde Wallis'in Edward'a yazdığı veda mektubu :

"Sana bu mektubu yazmak benim için çok zor.
 Ernest'e dönmeliyim. Onunlayken güvende hissediyorum ve yalnızca kendi istediğimi yapıyorum. Doğru! Hayatta eğlenceli ve havalı şeyler yapmadık ama itiraf etmeliyim ki bunu sevdim ve zevk aldım ama zevkli bir hayatla sakin bir hayatı kıyasladım ben ikincisini seçtim.
Biliyorum şimdi büyük bir acı çekeceğim ama daha mutlu ve sakin bir yaşlı kadın olacağım. Eminim ki sevgili David, bir kaç ay içinde hayatın eskiden olduğu gibi olacak.
Senin hakkında çıkan haberleri daima okuyacağım.
Ve sen, senin mutluluğunu istediğimi bileceksin. Seni mutlu edemeyeceğime eminim. Ve doğrusu senin de beni mutlu edemeyeceğini düşünüyorum."

10 Kasım 2012 Cumartesi

Pearl Jam - Better Man

"Şimdi sen bir anısın. Tenin herhangi bir yerde sürdürecek yaşamını. Hiçbir sevginin ardından gidemem. Sevgi inandırıcı değildir. Düşüncelerin bulduğu, düşüncelerin biçimlendirdiği bir durumdur. Düşünüldüğü oranda büyür, derinleşir, büyütülür, derinleştirilir. Ne denli düşünülürse, o denli büyür. O denli dayanılmaz boyutlara ulaşır, ulaştırılır. Gerçekleştirilemez. Soyutlaşır. Ve hiç bir zaman bitmez."


Yaşamın Ucuna Yolculuk - Tezer Özlü

6 Kasım 2012 Salı

Alice Gold - Runaway Love

Bana göre New york, sana göre Berlin, ona göre Paris olabilir!
(Bakınız: Sarkının sözleri)


5 Kasım 2012 Pazartesi

Radiohead - Paranoid Android

Ogilvy'de staj yaparken nedenini tam hatırlamıyorum ama bizden Virginia Woolf'un bir kitabını almamızı istemişlerdi.
O zaman araştırmıştım internetten bu kadının hayatını. Sadece fotografına bakmak bile içimi ürpertmeye yetirken bir de yazdıgı intihar mektubundaki su cümle beni cok etkiler. "If anybody could have saved me it would have been you." O zamandan beri bazen acıp okurum bu mektubu. 

“Salı
En sevdiğim,
Yine delirecekmişim; bu korkunç günleri atlatamayacakmışız gibi hissediyorum. Ve sanki giden zamanı geri çeviremeyeceğim. Sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. Bu yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum.
Bana verebileceğin en büyük mutluluğu verdin. Kimsenin yapamayacağı şeyleri yaptın. İki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. Ben artık savaşamayacağım. Biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. Görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün yazamıyorum. Okuyamıyorum. Hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçlu olduğumu söylemek isterim. Bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin.
Şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu durumdan kurtarabilecek olsa bu sen olurdun. Her şey beni terk edip gitti ama senin iyiliğin hep benimle kaldı. Artık senin hayatını mahvetmeyeceğim. Kimse, seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu olamazdı.
V.”

4 Kasım 2012 Pazar

Mutluluk Hits'im

Sarkılar, insanın ruh halini dogrudan etkiler. Örnegin; mutsuzken calan eglenceli bir sarkı bir anda bütün mutsuzlugunu giderebilir ya da uzun süredir dinlemedigin bir sarkı calmaya basladıgında sevinir, sesini acarsın.
Her duydugumda beni mutlu eden sarkılardan olusan bir albüm olsaydı kesinlikle icinde asagıdaki sarkılar olurdu.
Ben de kendi mutluluk hits'imi olusturdum.
Buyrunuz inceleyiniz;

Travis - Flowers in the window
Starsailor - Boy in waiting
Faith Hill - This kiss 
Bon Jovi - Janie don't you take your love to town
REM - It's the end of the world
Sixpence None the Richer - There she goes
Neutral Milk Hotel - In the aeroplane over the sea
Leann Rimes - Can't fight the moonlight
Queen - Bicycle Race 
The Beatles - Here comes the sun
Beirut - Forks and knives 
Fun - We are you
Mumford and Sons - Little lion man
Ben Lee - I love pop music
Nouvelle Vague - Ever fallen in love

Bu sarkıları dinleyip de mutsuz olabilecek bir insan tanımam dünyada...

Halamın Aşk Romanları (sarkısız)

Annem calıstıgı icin beni babaannem büyüttü diyebilirim. Babaannemle altlı üstlü otururduk, bazen annemi cok özler, okuldan gelmesini kapıda beklermişim.
Halam ise karsıda otururdu ve 15 - 20 günde bir gelir babaannemi ziyaret eder birkaç gün kaldıktan sonra babaannemi de alıp kendi evine götürürdü. 
Okula başlamadan önce evde yalnız kalamayacagım için halama giderlerken ben de giderdim.Yani cocuklugumun yarısı da halamda gecti diyebilirim. 
Halam, tam türk filmlerindeki kadınlar gibi balık etli, kabarık saclı, hoş görünümlü ve dikkat çekici bir kadındı. Annem ne kadar sadeyse halam o kadar süslüydü. Cok kücük olmama rağmen annemden ayrılmak bana koymaz halama gitmek benim için bayram sayılırdı. Onun degisik takıları, renkli rujları, topuklu ayakkabıları ve parlak elbiseleri bana cok cazip geliyordu. Loş ışıklı yatak odasında pembe, aynalı bir makyaj masası vardı. Hep orda oyun oynardım. 
Okula basladıktan sonra da Şubat tatillerini halamda gecirirdim. 
Yatagının basucunda kitaplar vardı. Ama onları karıstırmama hic izin vermezdi. "Onlar ask romanı, büyüyünce okursun" derdi. Bazen kuzenimle karıstırırdık gizlice ama neden okuyamadıgımızı bir türlü anlayamazdık. 
...
Bugün halamlara gittim. Yine o pembe makyaj masasının aynasında kendime baktım ve ask romanları aldım elime. Birinin ilk sayfasını okudum. 1970 basımıydı ve türkcesi tam bir türk filmi gibiydi. İclerinden birkac tanesini sectim ve "hala ben bunları alabilir miyim?" dedim. "Artık büyüdügün icin alabilirsin" dedi. Yatagın kenarına oturup eski günleri konustuk, keske vakit olsa da daha sık görüsebilsek dedik... 
...
Aradan yıllar gecse de o eve girdigimde hissettigim duygular hep aynı kaldı. Cok özel ve güzel. 

1 Kasım 2012 Perşembe

Tim Buckley - Once I Was

Leke Çocuk
Süper kahramanların
En tuhaf olanı.
Ne özel bir güce sahip;
Ne de var havalı bir arabası. 

Süperman ve Batman'in yanında
Sıkıcı görünüyor olmalı,
Ama bana göre çok özel o,
Ve Leke Çocuk adı. 

Yüksek binaların etrafında uçamaz,
Ya da yakalayamaz hızlı bir treni.
Var görünen tek yeteneği;
Lekelemektir geçtiği yeri.

Bazen biliyorum canını sıkıyor, 
Koşamaması, yüzüp uçamaması. 
Dahası o biricik becerisi yüzünden, 
Hep kabarıktır kuru temizleme faturası.

Tim Burton'ın "istiridye çocuğun hüzünlü ölümü" kitabından bir şiir.