Bazen kızarmıs ekmek kokusuyla uykundan uyandırır, bazen yasa bakmadan abinle yumurta kırmaca oynatır, bazen en guzel gunlerin baslangıcı olur.
Cemal Süreya'nın dedigi gibi "Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı."
...
Günün en uzun öğünüdür kahvaltı...
Evde:
Bakkaldan gazete alınır, cay demlenir, salatalıklar yıkanır, domatesler dogranır, menemen kısık ateste yavasca fokurdar, masa kurulur. En son ekmekler kızartılır ve masaya oturulur. Biri masayı toplamaya kalkışırsa "Otur otur toplarız sonra" denir caylar tazelenir.
Dısarda:
Aksamdan plan yapılır, ac karnına yola cıkılır, yolda en güzel sarkılar acılır ve kahvaltı edilecek en güzel yere gidilir. Keyif icin yapılacak kahvaltının siparisi verilir. Önden caylar gelir, karın gurultusu esliginde sohbet akıp gider, siparis gelir, caylar sık sık tazelenir, konu konuyu acar her seyden konusulur, üzerine keyif kahveleri icilir...
Mayıs 2012 - Gazebo
...Günün en özel öğünüdür kahvaltı...
Makyajsız, belki sacını taramadıgın, özene bezene en sevdigin elbiseni giymedigin sıradan eski bir t-shirt'lu, gözlerinin şiş şiş baktığı, parfüm kokusu yerine teninin kokusu kokan en dogal halini yansıtır.
What a beautiful face
I have found in this place
That is circling all around the sun
What a beautiful dream
That could flash on the screen
In a blink of an eye and be gone from me
Soft and sweet
Let me hold it close and keep it here with me
Bir zamanlar telefon melodim olan bu sarkı, insanın icini ısıtan, yumusatan, biraz hüzünlendiren ama aynı zamanda sevindiren türden. Neutral Milk Hotel'le bu sarkı sayesinde tanıstım, bütün sarkılarını seviyorum diyemesem de bu sarkıyı ve "The King of Carrot Flowers" isimli sarkılarını seviyorum.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder