Soso, ben, Ozgur Circle'da oturuyoruz. Herkes kendi halinde...
Konuşuyoruz, eleştriyoruz, susuyoruz, yapma boyle diyoruz, ama ona yapma dedigimizi biz yapıyoruz.
Ozgur mesaj bekliyor, gelmiyor...
Kopuyor muhabbetten.
Birazdan cevap geliyor ama daha da keyifsizleşiyor. "Bu ne şimdi diyor?" tekrar konuşuyoruz, eleştriyoruz, susuyoruz, yapma boyle diyoruz, ama ona yapma dedigimizi biz yapıyoruz.
...
Ozgur, Oguz Atay'ın Korkuyu Beklerken isimli kitabından bir kac cumle soyluyor:
"... Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. Iyi seyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Surumcemede kalan heyecanlardan ancak kotu seyler cıkar ya da hicbir sey cıkmaz..."
...
Evet diyoruz, hak veriyoruz. Aklımızdan kendi surumcemede kalan olaylarımızı geciriyoruz. Kısa bir sessizlikten sonra gercekten de hep boyle olmadı mı diyoruz. Gitmiyor muyuz bazen yanlıs yolda oldugumuzu bile bile. Yolun sonunda hic bir sey olmadıgını bilsek de gozumuzle gormeden inanmıyoruz cogu zaman.
...
Tekrar tekrar konuşuyoruz, eleştriyoruz, susuyoruz, yapma boyle diyoruz, ama ona yapma dedigimizi biz yapıyoruz.
Duruma en uygun sarkı ne olabilir diye dusundum. Buyrunuz dinleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder