...
Uludag sozlukte okudugum kadarıyla: Can Yucel'in babası (Hasan Ali Yucel) gittigi bir yurt dışı gezisinden gondermis bu kartpostalı ogluna. Can Yucel bu mektubu 60'ına kadar saklamıs.
...
Kartpostalda:
...
Kartpostalda:
Evladım Can,
Mektubunu seve seve okudum. Büyüdüğünü söylüyorsun; buna pek sevindim. Fakat çocuğum, büyümek öyle kolay olmuyor. Bak ben koca adam olduğum halde 'büyüyemedim'. Büyümek için büyüklerin sözlerini dinlemek, onların büyük işlerini yavaş yavaş öğrenmek lazım. Bu resimde gördüğün çocuk çember çevirecek yaşta iken ev yapmasını da öğrenmeye çalışıyor. Ben sana bunların hepsini öğreteceğim. Sen de onları güzel güzel yapacaksın, değil mi yavrum? Gozlerini öper, öperim Can'ım.
Yazdıgında, evrende kaybolup gitmiyor sanki "o an". İlerde okudugumda o an'a gidiyormusum gibi hissediyorum. Bu yuzden de mektupları cok seviyorum. Simdi eski mektupları elime aldıgımda o mektup geldigindeki heyecanı, o donem hayatımda olan ve mektupta gecen olayları tekrar yasıyorum.
...
Uzun zamandır kimseden mektup almıyordum. Bana mektup yollaması konusunda biraz fazla ısrarcı olsam da sonunda Almanya'dan kartpostal yolladı bana Erdem. Yolladıgını soylediginde heyecanla bekledim mektubumu sabırsız bir insan olarak :)
...
Uzun zamandır kimseden mektup almıyordum. Bana mektup yollaması konusunda biraz fazla ısrarcı olsam da sonunda Almanya'dan kartpostal yolladı bana Erdem. Yolladıgını soylediginde heyecanla bekledim mektubumu sabırsız bir insan olarak :)
Zaman zaman ondan sarkı dilendigim dogrudur :) Bu yaz başında bir aksam sarhostum ve uyumaya calısıyordum. Gozlerimi kapattıgımda basım cok donuyordu o zaman yollamıstı bana bu sarkıyı. Butun yaz bıkana kadar dinledim ve sevdigim sarkılardan biri oldu.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder