Eveeeet döndümmmm. Amerika'dayken cok sarkı koyamadım cunku cook cok cokkk gezdim. Zaten benim için en onemli sarkıyı koymustum :)
Gittim, geldim, gezdim, gördüm, işten ayrıldım, işe girdim :)
...
Depresyonun dibine vurdugum bu kıs en buyuk korkum Los Angeles'a gidemeden olmekti.(olmekten biraz korktugum dogru) Bir de Hawaii var onu daha sonra anlatırım.
Amerika'ya ilk gitmek istedigim gunden beri hayalim California'a gitmekken kendimi Subat ayında DC'de kar fırtınasının ortasında bulmustum. Hayatımın en guzel aylarını DC'de gecirdigim dogru ama hayallerimde hep kumsalda arkadaslarımla oturmak vardı.
...
Grey'de calıstıgım 2 yıl boyunca "yarın istifa edicem", "bugun yine cok guzel istifa ettim", "bu hafta Gamze'yle konusacagım" seklinde gecti.
Ne zaman Nihan ablayla konussam istifa edip yanınıza gelicem sakın Turkiye'ye donmeyin dedim. Bunu o kadar uzun sure soyledim ve o kadar sık soyledim ki. Artık bana inanmıyorlardı biliyorum.
Ozellikle Grey'den ayrılıp TBWA'de baslayınca "artık yıllık iznim bile yok" diye dusunup ben bile kendime inanmıyordum.
Bir de herkes "is bulmadan isi bırakma" dedigi icin yavas yavas kabul ediyordum gidemeyecegimi. Hatta yazdıgım gibi hayalimi gerceklestirmeden olecegimi dusunuyordum ciddi ciddi.
...
Hala hayal gibi geliyor, dusununce fotograflara bakınca yuzumde aptal bir gulumseme ve su dramatik soz kafamda yer alıyor: "Artık olsem de gam yemem." :)
...
Los Angeles demek tek bir sarkı benim icin "Here comes the sun". Las Vegas ise biraz daha cılgın belki "twist and shout"
...
Günes sanki burdaki gunes gibi degildi. Sadece bir gun guneslenmek istedim ve 3 gun boyunca saat bası Bepanthene surerek ve hareket ettikce canım acıyarak gezdim.
...
Okyanus kenarında denize bakarken "gercekten ozgurluk varmıs" hissini yasadım. alabildigine deniz bogaz gibi Ege denizi gibi degil sonsuzluk gibi sanki.
...
Hollywood'a gelince daha sasalı bir goruntu beklerken aslında kendimi New York'ta gibi hissettim.
...
Santa Monica ise tam keyif yeri ozellikle o donme dolap orda yasama sebebi. Upuzun sahili ile kumlara bata cıka sanki hic denize ulasamayacakmıs gibi hissediyor insan.
...
Downtown ise harika bir goruntu. Cocukken izledigimiz "Parlament Pazar Gecesi Sineması" nın reklama girerken ki o lacivert ısıl ısıl goruntusu capcanlı karsında.
...
Universal Studios ise kelimelerle ifade edilemeyecek, gormeyenin hayalini kuramayacagı bir yer.
...
Las Vegas; sabahın 5'inde kalkıp yola cıktık, biraz ben biraz Nihan abla arka koltukta uyuduk, araba 100 bininci kilometresine girerken videoya cektik, muzik dinledik.Oktay abi ise hep arabayı kullandı. Resmen cöl neymis o sıcak nasıl birseymis yasadım. Sanırım 11 gibi otelimize vardık. Oyle bir sıcak vardı ki hemen havuza girdik serinlemek icin. Havuzlar hic derin degil hatta icinde oturma yerleri var herkes icki icerek yuruyor ve birbirine yazıyor havuzun icinde. Tam zenci kliplerindeki gibi.
Otelimiz Paris otelinin karsısındaki Bally's oteliydi. (odamızın camından goruntu)
Her saat başı olan su şöleni odamızın camından cok güzel izleniyordu. Oldukca büyüleyici bir seydi benim için. Kendimi Las Vegas'ta geçen filmlerde gibi hissettim.
Ardından bir korsan hikayesi izledik sokak tiyatrosu gibi birseydi.
Gece yarısı olunca otele donup kumar oynamaya indik. 1 cent'lik bile makineler vardı. Başta onlarla başladık sonra ne ileri ne geri gidince Nihan ablaya ben başka makinelere gidicem dedim. 1 dolarlık makinelerden birine oturdum. Zaten söz verdik 20 dolarlık oynayacagız, kazanamazsak odamıza donup uyuyacagız, deli gibi para harcamak yok :)
1 dolarlık makinede 2. oyunumda birden ışıklar yanmaya sonmeye basladı, tık tık tık sayılar artmaya başladı. 158 dolar yazdı ben de hemen "cash" düğmesine bastım tabi :)
Kendimi 21 filminde gibi hissettim bütün akşam gözlerim güvenlik kameralarındaydı. :)
"Vegas'ta olan Vegas'ta kalır" demişler o nedenle daha detaylı yazmayacagım
...
Coca Cola Store, M&M's World,... tüm dükkanlara girdik dev gibi Margarita bardağı, hediyelik eşyalar aldım ve tekrar çölde saatlerde giderek evimize döndük.
...
Bir sonuc cumlesi yazmak gerekirse hayatımın en güzel 15 günüydü. Her an o kadar yavas ve dolu gecti ki sanki 2 aydır ordayımısım gibi geldi. Eger dıs etkenler olmadan insan yasayacagı sehri secseydi benim ki kesinlikle Los Angeles olurdu.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder